Erdoğan, Trump’ın Gazze planını "abesle iştigal" olarak nitelendirip, "Filistin Filistinlilerindir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan’a gitmeden önce havalimanında gerçekleştirdiği açıklamalarda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi devralma planına sert tepki gösterdi. Açıklamalarda Erdoğan, "Bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir, havanda su dövme çabalarıdır. Filistin Filistinlilerindir." diyerek Trump’ın önerilerine kesin bir reddiyet ortaya koydu.
Erdoğan, Gazze’de 471 gün süren soykırımın ardından gerçekleştirilen geçici ateşkesin ardından, İsrail’in uyguladığı esir ve tutuklu takasları da örnek gösterdi. "İsrail’in ayak oyunlarına rağmen, Hamas’ın verdiği söze sadık kalındığını müşahede ediyoruz," diyen Erdoğan, bölgedeki planların ne kadar sinsi ve insanlık dışı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı, Siyonist lobinin baskısıyla gündeme getirilen Trump’ın önerilerinin hiçbir gerçeklik payı taşımadığını, bunların "abesle iştigali" olduğunu belirtti. Erdoğan ayrıca, Gazze’de yaşayan halkın binlerce yıllık vatanlarına sahip çıkacağını, oradan kimsenin koparılamayacağını ifade etti. "Hangi ambalaja sarılırsa sarılsın, Gazze’yi Gazze’lilerden koparmaya yönelik her türlü plan, hakikatin sert duvarına çarpıp tuz buz olacaktır. Gazzesi, Batı Şeriası, Doğu Kudüsü ile Filistin; Filistinlilerindir." sözleriyle, bölgedeki varlığın kutsallığını ve bağımsızlığını yineledi.
Açıklamalarda, Trump’ın Gazze’deki durumu kalıcı hale getirmek yerine daha sinsi planlar peşinde olduğunu da dile getiren Erdoğan, bölgedeki barış ve kalkınmanın ancak Filistinlilere hakkını vermekle sağlanabileceğini kaydetti. Erdoğan, "Bölgedeki gerçek sorunların çözümü, ateşe daha fazla benzin dökmekten değil, Filistinlilere haklarını vermekten geçiyor," diyerek görüşlerini tamamladı.
Bu açıklamalar, uluslararası kamuoyunda ve yerel medyada geniş yankı uyandırdı. Erdoğan’ın net ve sert ifadeleri, Trump’ın önerilerinin asılsızlığını ortaya koyarken, Filistin davasının evrensel bir hak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.